Aloe vera son dönemde ülkemizde de moda olan bir bitkidir. Çok eski çağlardan beri tanınan ve kullanılan bu bitki, birkaç yıl öncesine kadar ülkemizde bilinmemekteydi. Bunun sebebi bitkinin doğal bitkilerimizden biri olmayışı ve saklama teknikleri konusunda gereken bilgi sahip olunmamasıydı.
Aloe vera için dünya genelinde yılda pek çok kitap basılmakta. Ayrıca yetiştiricilerin ve üreticilerin sayısı da her geçen gün artmaktadır. Tıp ve kozmetik sektörüne o kadar girmiştir ki Avrupa’da yalnızca aloe vera ürünleri satışı yapan mağazalar açılmıştır.
350’ den fazla türü bulunan aloe vera bitkisi görünüş olarak kaktüsü andırır. Tıbbi amaçla kullanılabilen yalnızca 4 aloe vera türü bulunur ve bu 4 türün yetiştiriciliği yapılmakta diğer türler yabani olarak yetişmektedir.
Aloe veranın kökeniyle ilgili çok kesin bilgilere sahip olamasak da ana vatanının Kuzey Afrika ve çevresi olduğuna inanılır.
Bitkinin erişkin halinde genelde 12 – 16 adet yaprak bulunur, yaşam süresi 10 yıl civarıdır. Yetişkin bir aloe veranın her bir yaprağı yaklaşık 1,5 – 2 kilo ağırlığındadır. Bu yapraklar bitki gereken yaşa ulaştıktan sonra senede 2-3 kez kesilir.
Aloe vera kendini çok hızlı yenileyebilme ve iyileştirebilme özelliğine sahiptir. Kesilen yerde oluşan yaralar birkaç saniye içerisinde şeffaf bir film tabakasıyla kaplanır ve sıvı kaybı önlenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder